TBMM çatısı altında kadınlara karşı alenen hakaret ve küfür edilmesi, cinsiyet temelli ayrımcılık içeren açıklamalarda bulunulması; başta Anayasa Md.10,CEDAW md.5,AİHS md.14’de düzenlenen ayrımcılık yasağının da ihlali niteliğindedir; hiçbir şekilde ve kim olursa olsun kabul edilemez, açıkça suçtur.
Kadınlara yönelik küfürbaz, şiddet içerikli, suçlayıcı, aşağılayıcı, ötekileştirici ve cinsiyetçi dilden medet umanlar açık ve net olarak bilmelidirler ki; kadınlar zorbalıkla, hakaretle, küfürle sindirilemezler. Kadınların yüzyıllardır süren haklı mücadelesi, tüm makam ve mevkiilerden büyüktür; had ve edep bilmeyenlerden kat be kat üstündür.
Kadınları en ağır ve ağza alınmayacak şekilde aşağılayan eril zihniyet, eril tahakküm söylemleriyle; hakaretten, çatışmadan, kaostan beslenmeyi alışkanlık haline getirmiştir.
Kadınlar bu aşağılayıcı, cinsiyetçi, ötekileştirici, küfürbaz şiddet dilinin karşısında gerekli cevabı hukuken en etkili şekilde vereceklerdir. Hiç kimse kendisini kanunlardan, haktan ve hukuktan üstün görerek bir diğerini ezmeye ve sindirmeye çalışmasın. Hak, hukuk, adalet er geç yerini bulacaktır.
Bildirinin tamamını aşağıdaki linkten indirebilirsiniz.
Tamamını okumak için tıklayınız
Pencap eyaletinin başkenti Lahor'da Yüksek Mahkeme cinsel saldırı mağdurlarına yapılan bekaret testlerinin 'yasadışı ve Anayasa'ya aykırı' olduğuna karar verdi.
DetayAKP’nin torba yasaya koyduğu teklifin geri çekilmesini isteyen avukat Sedat Durna, anayasal haklara dikkat çekti. Canan Güllü ihbarla derneklere kayyım atanabileceğini belirtti. Hilal Esmer, Yoksulluk, şiddet konuşulmasın isteniyor dedi.
DetayDernek ve vakıflara kayyım atamasını kolaylaştıran kanun teklifini “örgütlenme ve ifade özgürlüğüne saldırı” olarak değerlendiren kadınlar, “Bu yasayla yapmak istediklerini yapamayacaklar çünkü kadınlar artık susmuyorlar, susmayacaklar” dedi.
Detay