Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı Canan Güllü, İstanbul Sözleşmesi süreciyle ilgili hukuki mücadelenin devam ettiğini söyledi.
Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesini ‘hukuka uygun’ buldu. Kurul, İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmeye ilişkin Cumhurbaşkanı kararının iptal istemini reddeden Danıştay 10. Dairesi’nin kararını oyçokluğuyla onadı. Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu (TKDF) Başkanı Canan Güllü, söz konusu kararı İz Gazete’ye değerlendirdi.
‘GÜN GELİR DEVRAN DÖNER’
İstanbul Sözleşmesi ile ilgili hukuki mücadelenin devam ettiğini vurgulayan TKDF Başkanı Canan Güllü, “Danıştay’ın kararı var ancak Anayasa mahkemesi ne diyecek? Anayasa Mahkemesi, devletlerin en üst hukuki birimi ise; Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne eş değer bir hukuki inceleme başlatacak. Avrupa Konseyi üyesi olmamız sıfatıyla, her ne kadar Cumhurbaşkanı, dönemin bakanları, 'Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararını kabul etmiyoruz' deseler de bunun süreci, iç hukuk süreci tükendikten sonra Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne gidecek. Bu nedenle ‘İstanbul Sözleşmesi ile ilgili ‘bitti’ demeyelim. Hukuki mücadelenin devam ettiği bir yerde hiçbir şey bitmiş değildir. Mücadele devam etmelidir. Gün gelir devran döner, o cüppelerin altında; doğru karar verebilen, hukuku iyi sindirebilmiş, siyasete sopası olmayan hakimler de yer alır ve Anayasa Mahkemesi’nden bir karar çıkar. Ya da şu anki gibi bir karar çıkarsa seçim zamanı o sandıkta bunun hesabı görülür” açıklamalarında bulundu.
Kaynak: İz Gazete
Tamamını okumak için tıklayınız
Pencap eyaletinin başkenti Lahor'da Yüksek Mahkeme cinsel saldırı mağdurlarına yapılan bekaret testlerinin 'yasadışı ve Anayasa'ya aykırı' olduğuna karar verdi.
Detay
AKP’nin torba yasaya koyduğu teklifin geri çekilmesini isteyen avukat Sedat Durna, anayasal haklara dikkat çekti. Canan Güllü ihbarla derneklere kayyım atanabileceğini belirtti. Hilal Esmer, Yoksulluk, şiddet konuşulmasın isteniyor dedi.
Detay
Dernek ve vakıflara kayyım atamasını kolaylaştıran kanun teklifini “örgütlenme ve ifade özgürlüğüne saldırı” olarak değerlendiren kadınlar, “Bu yasayla yapmak istediklerini yapamayacaklar çünkü kadınlar artık susmuyorlar, susmayacaklar” dedi.
Detay