İstismar Soruşturmasında 'Ağır İşleyen' Sürece Tepki

11 Aralık 2022

İstismar Soruşturmasında 'Ağır İşleyen' Sürece Tepki

Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu (TKDF) Başkanı Canan Güllü, Hiranur Vakfı’nda yaşanan ve Türkiye’nin gündemine oturan cinsel istismarı değerlendirdi.

Güllü, 2012’de doktorun ihbarıyla başlayan ancak üstü örtülen olayın, 2020’de yeniden yargıya taşındığını anımsatarak, “Olay 2004’te başladı, yansımalarıyla 2020’ye geldi. 2020’den bu yana iddianamenin hazırlanma sürecindeki ağırlık göz önünde bulundurulmalı. Aradan geçen süreçte ne yapıldı? İki yıl ne oldu? Ortada hala tutuklama yok, yargılama başlamadı. Yargılamaların bu tür konularda acil devreye girmesi, hızlandırılmış yargı sistemi, çocuk istismarı gibi konularında koruyucu politikalardan biridir” dedi. 

ÇOCUK EVLİLİĞİNE AF!

Asıl meselenin ise önleyici politikalar olduğuna işaret eden Güllü, bu konuda iktidarların politikasının önemli olduğuna dikkat çekti. 2011’de kadın bakanlığının kaldırıldığını, aile bakanlığının getirildiğini; 2015’te resmi nikah olmadan dini nikah kıyılamayacağına yönelik düzenlemenin kaldırıldığını; 2016’da çocuk yaşta evliliklere yönelik affın gündeme geldiğini anımsatan Güllü, şunları söyledi:“Politikalar, vizyonu ve yol haritasını belirler. En son geldiğimiz nokta ise İstanbul Sözleşmesi’nden tarikat ve cemaatlerin talebiyle çıkılması oldu. Ülkenin içinde yaşadığı duruma gelmesinde iktidarın kadın politikasızlığının büyük emeği var.” 

Önleyici politikalar konusunda İstanbul Sözleşmesi’nin yol gösterdiğini belirten Güllü, şu ifadeleri kullandı:

“Zorla ve erken yaşta evliliklerin önlenmesi adına iktidarlar, hükümetler önlem almak zorundadır. Bu önlemin içeriği, toplumsal cinsiyet eşitliğinin hayata geçirilmesi, çocukların okullaşma oranlarının sağlanması, 18 yaş altı bütün çocuklara yönelik istismara en ağır cezanın yaşama geçirilmesidir. Özetle bir temel bir kadın politikası uygulanmalı. Alt başlıklarında ise toplumsal cinsiyet eşitliği, eğitim ve hakimlerin bilgilenmesinin sağlanmasıyla birlikte sorumluların cezalandırılmasındaki dirayet önemli.” 

‘SÜREKLİ IŞIK YAKILMALI’

Psikiyatrist Zeynep Pınar ise “Bu gibi olaylar, kişinin erişkinlik yaşamında müthiş travmalara neden oluyor. 6 yaşındaki bir çocuğun travmasını tarif bile edemeyeceğim. Akıllara zarar bir olay” dedi. Bu gibi travmaların hastalığa yatkınlığa neden olduğunu belirten Pınar, “Çocukluk travması, gökteki yıldızlar gibi; her karanlık çöktüğünde sonsuza dek onunla beraber gidiyor. O kişinin karanlıkta kalmaması için sürekli ışık yakmak gerekiyor. İyi bir terapi süreci uygulanmalı, iyi bir yaşam, ebeveyn, partner ve hukuk olmalı” diye konuştu. 

‘KORKU YAŞIYORLAR’

Bu gibi olayların “ailenin, okulun, mahallenin, şehrin namusu” gerekçesiyle üstünün kapatıldığını söyleyen Pınar, mağdurun yanında durulması gerektiğini vurguladı.

Pınar, “Saldırganların gücü, mağdurun sessizliği, utancı ve mahcubiyetinden geliyor. Mağdura koşulsuz destek sağlanmalı. Hukuka güven olmadığı için susuluyor. Öğretmenler ve doktorlar gibi olayı fark edip müdahale edebilecek konumdaki kişiler korku yaşıyor. Uzun yıllar boyunca öğretmenler itibarsızlaştırıldı. Doktorlar hastalarından korkar hale geldi. Bu değiştirilmeli. Her çocuk, sadece ailesine emanet edilmeyecek kadar kıymetli” ifadelerini kullandı.

Kaynak: Pencere TV

Tamamını okumak için tıklayınız

Diğer Bizden Haberler

11 Aralık 2020

Pakistan mahkemesi, bekaret testinin Anayasa'ya aykırı olduğuna karar verdi

Pencap eyaletinin başkenti Lahor'da Yüksek Mahkeme cinsel saldırı mağdurlarına yapılan bekaret testlerinin 'yasadışı ve Anayasa'ya aykırı' olduğuna karar verdi.

Detay
17 Aralık 2020

Halkın susması isteniyor

AKP’nin torba yasaya koyduğu teklifin geri çekilmesini isteyen avukat Sedat Durna, anayasal haklara dikkat çekti. Canan Güllü ihbarla derneklere kayyım atanabileceğini belirtti. Hilal Esmer, Yoksulluk, şiddet konuşulmasın isteniyor dedi.

Detay
02 Kasım 2012

Kadınlardan STÖ tasarısına tepki: İstediklerini yapamayacaklar

Dernek ve vakıflara kayyım atamasını kolaylaştıran kanun teklifini “örgütlenme ve ifade özgürlüğüne saldırı” olarak değerlendiren kadınlar, “Bu yasayla yapmak istediklerini yapamayacaklar çünkü kadınlar artık susmuyorlar, susmayacaklar” dedi.

Detay