"Türkiye’de kadınlar için mümkün olanı yapmadan bu dünyadan gitmek istemiyorum."

17 Mart 2023

"Türkiye’de kadınlar için mümkün olanı yapmadan bu dünyadan gitmek istemiyorum."

Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı Canan Güllü, "Kendi tercihlerini kendileri yapan, ideolojisi dinsel inançları üzerinde kimsenin söz söyleyemeyeceği, sokakların geceleri de kadınlara ait olduğu, istihdamın sürdürülebilmesi adına önlemlerin alındığı bir Türkiye mümkün. Bu çok mümkün ve bu mümkünü yapmadan bu dünyadan gitmek istemiyorum. ‘Bu kadar uzun yıllar’ dediniz ya benim de tek böyle bir talebim var. Bu kadar uzun yıldan sonra finali de görmek istiyorum" diye konuştu.

Güllü, ABD Dışişleri Bakanlığı’nın 2007’den bu yana her yıl dağıttığı Uluslararası Cesur Kadınlar Ödülleri'ne iki yıl önce layık görülmüştü. Covid-19 önlemleri kapsamında sanal ortamda düzenlenen törenle ödülünü alan Güllü, bu sene ABD Dışişleri Bakanlığı’nın programı kapsamında Washington’u ziyaret etti.

Bu yılki törene katılan Güllü, VOA Türkçe’den Dilge Timoçin'in sorularını da yanıtladı ve depremin ardından Türkiye’de başlattıkları çalışmaları ve ülkede toplumsal cinsiyet eşitliği adına yapılması gerekenleri anlattı. 

"İktidar kendi kazanımları teker teker sekteye uğratan bir pozisyona geldi"
Güllü'nün söyleşisinden öne çıkanlar şöyle: 

"2011 yılına kadar da ciddi işlere imza atmış bir Adalet Kalkınma Partisi yani AK Parti iktidarından bahsediyoruz. Bazen zamanı ikiye bölmüş gibi oluyoruz. Hızla koşan, depara kalkan bir iktidar vardı. Sonra o iktidar kendinin böyle o kazandıkları kazanımları teker teker sekteye uğratan bir pozisyona geldi ve kazanımların hepsinin dibine vurmaya başladık biz. İstanbul Sözleşmesi ile zaten hukuksuzca gittik. Cinsel istismar yasasında yaşları küçük olan genç kızların evlenmelerinin önünü açtık. Yasal mevzuatta anayasalarda değişimler yaptık. Müftüye nikah vererek laikliği yok ettik ki kadınlar için en önemli olay. Eşitlik denen bir şey Türkiye için kalmadı.

"Demokrasi ve eşitlik bizim vazgeçilmezimiz"
Bir kadının insan hakları mücadelesinde kazandığı en son nokta ne olabilir? Bir temsiliyet değil mi? İşte önümüzde seçim var ve Adalet Kalkınma Partisi ile beraber muhalefetin diğer partileri de bu seçimlerde aslında Türkiye'nin gerçek hikayesini, resmini önümüze koyacaklar. Kimi adaylaştıracaklar? Bu adayların kaçı kadın olacak, bu kadınların kaçı kabinelerde, bakanlıklarda yer alacak ve bu kadınlar için istihdam alanlarında ne gibi imkanlar sağlanacak? Kız çocuklarının okullaşması önündeki engeller nasıl kaldırılacak? Erken yaşta evliliğinin önlenmesi adına, parlamentodan yasalar çıkmaması adına ya da yeniden evlenme yaşının doğru bir tespitte kontrol altına alınacağı süreler. Hepsi bizim için beklentide olan noktalar. Zayıf bir karnedeyiz. Bunu biliyorum ki bugün ülkede gördüğümüz ve tekrar altını çizerek söylediğim şey demokrasi ve eşitlik bizim vazgeçilmezimiz.

"Bu kadar uzun yıldan sonra finali de görmek istiyorum"
Tüm bunlarla kendi tercihlerini kendileri yapan, ideolojisi dinsel inançları üzerinde kimsenin söz söyleyemeyeceği, sokakların geceleri de kadınlara ait olduğu, istihdamın sürdürülebilmesi adına önlemlerin alındığı bir Türkiye mümkün. Bu çok mümkün ve bu mümkünü yapmadan bu dünyadan gitmek istemiyorum. ‘Bu kadar uzun yıllar’ dediniz ya benim de tek böyle bir talebim var. Bu kadar uzun yıldan sonra finali de görmek istiyorum."

Kaynak: T24

Tamamını okumak için tıklayınız

Diğer Bizden Haberler

11 Aralık 2020

Pakistan mahkemesi, bekaret testinin Anayasa'ya aykırı olduğuna karar verdi

Pencap eyaletinin başkenti Lahor'da Yüksek Mahkeme cinsel saldırı mağdurlarına yapılan bekaret testlerinin 'yasadışı ve Anayasa'ya aykırı' olduğuna karar verdi.

Detay
17 Aralık 2020

Halkın susması isteniyor

AKP’nin torba yasaya koyduğu teklifin geri çekilmesini isteyen avukat Sedat Durna, anayasal haklara dikkat çekti. Canan Güllü ihbarla derneklere kayyım atanabileceğini belirtti. Hilal Esmer, Yoksulluk, şiddet konuşulmasın isteniyor dedi.

Detay
02 Kasım 2012

Kadınlardan STÖ tasarısına tepki: İstediklerini yapamayacaklar

Dernek ve vakıflara kayyım atamasını kolaylaştıran kanun teklifini “örgütlenme ve ifade özgürlüğüne saldırı” olarak değerlendiren kadınlar, “Bu yasayla yapmak istediklerini yapamayacaklar çünkü kadınlar artık susmuyorlar, susmayacaklar” dedi.

Detay