ATV’de yayımlanan programında, yüzünün görünmesini istemeyen 18 yaşında bir genç kızı canlı yayında ifşa eden ve azarlayan Esra Erol, büyük tepki gördü. Genç kadının yüzünün istememesine rağmen gösterilmesini reklam ve rant uğruna yapılmış bir insan hakları ihlali olduğunu vurgulayan uzmanlar, “Bu tarz programlarda mağdurlar yeniden mağdur ediliyor. RTÜK’e gelen her üç şikâyetten birisi Erol’un programı ile ilgili ama ATV ile ilgili üst kurul gündemine getirilen bir tane bile rapor yok” açıklamasında bulundu.
GENÇ KADINI AZARLADI
ATV’de yayımlanan “Esra Erol’da” programının sunucusu Esra Erol, yüzünün gözükmesini istemediği halde 18 yaşındaki bir kadına stüdyoda canlı yayında ifşa etti. Erol, genç kadına bağırarak suçladı, azarladı. Bu anlar aynı kanalın sosyal medya hesabından “Esra Erol sinirlerine hâkim olamadı!” başlığıyla paylaşıldı. Pek çok kişi, Esra Erol, kanal ve programa sosyal medyadan tepki gösterdi ve programda yaşananları “insan hakları ihlali” olarak yorumladı.
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Üyesi İlhan Taşcı ise Resmi Gazete’de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla yayımlanan “Basın ve Yayın Faaliyetleri” konusundaki genelgeyi anımsatarak “Gerçekten milli ve manevi değerlere uygun yayıncılık hedefleniyorsa bütün izleme uzmanları ile birlikte sabahtan akşama kadar sabah kuşağını izleyip her bir yayını raporlaması ve bu raporlarında üst kurulda değerlendirilmesi gerekir. Ama şu anda RTÜK içerisinde sabah kuşağı yayınları ile ilgili hazırlanıp üst kurul gündemine getirilmiş tek rapor dahi yok. Birkaç gündür RTÜK’e gelen her üç şikâyetten birisi Esra Erol’un programı ile ilgili ama ATV ile ilgili üst kurul gündemine getirilen bir tane bile rapor yok. Sabah kuşağı yayınları milli ve manevi değerlere uygunsa zaten diyecek söz yok” diye konuştu.
"CİNSEL META OLARAK KULLANILIYOR"
Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı Canan Güllü, genç kadının yüzünün istememesine rağmen gösterilmesini reklam ve rant uğruna yapılmış insan hakları ihlali olduğunu vurguladı. Güllü, “İnsanların aşağılandığı bir süreci izliyoruz. Kadınların yoksullukla terbiye edildiği süreçte bu programlar onlar için tek çıkar yol oluyor. Onları kurtarmanın yolu, şiddeti önleyebilecek bir kadın politikasından geçiyor” dedi.
"TEKRAR MAĞDUR EDİLİYORLAR"
İstanbul Barosu Kadın Hakları Merkezi Başkanı avukat Şükran Eroğlu, bu tarz programlarda mağdurların tekrar mağdur edildiğine, kullanılan dilin şiddet dili olduğuna dikkat çekti. Eroğlu, RTÜK’ün yayından kaldırma cezası vermesi gerektiğini söyledi. Kullanılan dilin insan ve kadın haklarına aykırı olduğunu vurgulayan Eroğlu, “Kabul edilebilecek bir olay değil. Bu tarz programlar yapanların çok dikkat etmesi lazım” dedi.
Kaynak: Cumhuriyet
Tamamını okumak için tıklayınız
Pencap eyaletinin başkenti Lahor'da Yüksek Mahkeme cinsel saldırı mağdurlarına yapılan bekaret testlerinin 'yasadışı ve Anayasa'ya aykırı' olduğuna karar verdi.
DetayAKP’nin torba yasaya koyduğu teklifin geri çekilmesini isteyen avukat Sedat Durna, anayasal haklara dikkat çekti. Canan Güllü ihbarla derneklere kayyım atanabileceğini belirtti. Hilal Esmer, Yoksulluk, şiddet konuşulmasın isteniyor dedi.
DetayDernek ve vakıflara kayyım atamasını kolaylaştıran kanun teklifini “örgütlenme ve ifade özgürlüğüne saldırı” olarak değerlendiren kadınlar, “Bu yasayla yapmak istediklerini yapamayacaklar çünkü kadınlar artık susmuyorlar, susmayacaklar” dedi.
Detay