15 yılda 82 bin 253 şiddet başvurusu

21 January 2022

15 yılda 82 bin 253 şiddet başvurusu

Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu (TKDF), tarafından işletilen "Ev İçi Şiddet Acil Yardım Hattı”na 15 Ekim 2007 tarihinden bu yana toplam 82 bin 253 şiddet başvuru çağrısı yapıldığı belirtildi. Türkiye’de kadın katliamı ve kadına yönelik şiddetin her geçen gün arttığına işaret eden TKDF Genel Başkanı Canan Güllü, Aile İçi Şiddet Acil Yardım Hattı’nın önemli bir mekanizma olduğunu ifade etti. TKDF kadına yönelik şiddete karşı belediyelerle "Ev İçi Şiddet Acil Yardım Hattı" protokolü imzaladığı, şimdiye kadar aralarında Ankara, İzmir, Antalya gibi büyük illerin de bulunduğu 14 belediye ile protokolü bulunuyor. Şiddete maruz kalan kadınların daha hızlı yardım alabilmesi için 2021 yılında “Aile İçi Şiddet Acil Yardım Hattı” adında akıllı telefon uygulaması başlatan TKDF, bu uygulamayla şiddete maruz kalan kadınların acil yardım hattını araması sağlanıyor.

BİR YILDA 647 ÇAĞRI

2003 yılında bir gazete tarafından kurulan “Ev İçi Şiddet Acil Yardım Hattı”, 2014 yılından bu yana federasyon tarafından işletiliyor. Federasyonun her ay yayınladığı verilere göre, “Ev İçi Şiddet Acil Yardım Hattı”na Aralık 2021'de 647 çağrı geldiği, bir önceki ayla kıyaslandığında çağrı sayısında neredeyse yüzde 50 oranında bir artış yaşandığı kaydedildi. Ayrıca sığınak talebi için de gelen çağrıların sayısının her ay arttığı, çağrıların çoğunluğunun İstanbul’dan yapıldığına yer verildi.

TKDF’ye 2021 yılında gelen toplam çağrı 6 bin 604 iken, 15 Ekim 2007 tarihinden bu yana ise toplam 82 bin 253 şiddet başvuru çağrısı yapıldığı belirtildi.

‘YERELDEN POLİTİKA ÜRETECEĞİZ’

TKDF Genel Başkanı Canan Güllü, acil yardım hattı ve belediyelerle imzaladıkları protokolün önemine ilişkin konuştu.

Türkiye’de kadın katliamı ve kadına yönelik şiddetin her geçen gün arttığına işaret eden Güllü, son bir yılda katledilen kadın sayısına dikkati çekerek, kadın kırımının artık boyut değiştirerek vahşileştiğini aktardı. Buna karşı Aile İçi Şiddet Acil Yardım Hattı’nın önemli bir mekanizma olduğunu ifade eden Güllü, şiddete karşı yerelden politika üretilmesi gerektiğini, bu nedenle belediyelerle protokol imzaladıklarını vurguladı. Güllü, hat ile birlikte aile içinde yaşanan şiddeti açığa çıkartmaya çalıştıklarını ifade ederek, şöyle devam etti: "İstanbul Sözleşmesi’nin ardından yerelden politika üretmenin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gördük. Protokolü imzalamış belediyelerle beraber yol almak, şiddeti önleme konusunda neler yapmamız gerektiği üzerinden politika üretmemiz önemli. Bunların tüm belediyelerde yapılması ve hayata geçirilmesini önemsiyoruz. Ankara ve İzmir gibi birçok belediye ile salgın döneminde protokolü imzalamıştık. Bugün işlevsel haline de tanıklık ediyoruz. 7/24 neredeyse çalışan gönüllü arkadaşlarla da ciddi bir iş başardığımıza inanıyorum. Çünkü yerelden politika üreteceğiz ve genelde bu politikaları hayata geçirmek için zorlayıcı unsur olacağız” diye konuştu.

Türkiye’de 11 kadın belediye başkanının olduğunu anımsatan Güllü, şu an 5 kadın belediye başkanıyla acil yardım hattını imzaladıklarını belirtti. Güllü, “Başka imzalayacaklarımız da var. Bu biraz zamanla olacak bir şey. Gitmem gereken 4 tane belediye daha vardı. Ancak Omicron varyantı nedeniyle iptal etmek durumunda kaldık. İmzalamaya devam edeceğiz. Türkiye’de yerel yönetimler erkek ağırlıklı olarak var. Kadınları daha çok karar mekanizmalarında olabileceği bir sürece itmemiz, yapacağımız çalışmalar için de önemli” diye kaydetti.

Güllü, acil yardım hattının yaygınlaşması için belediyelerin billboardlarını kullandıklarını söyledi. Güllü, şiddet sayısında ciddi bir artışın yaşandığına dikkati çekerek, “Özellikle protokol imzaladığımız belediyelerde kurduğumuz acil yardım hattının daha çok arandığını görüyoruz. Yerelin bu konu da çalışmalarını sürdürmesi gerekiyor” dedi.

Kaynak: Güneydoğu Ekspres

Click to read more

Other News

11 December 2020

Pakistan mahkemesi, bekaret testinin Anayasa'ya aykırı olduğuna karar verdi

Pencap eyaletinin başkenti Lahor'da Yüksek Mahkeme cinsel saldırı mağdurlarına yapılan bekaret testlerinin 'yasadışı ve Anayasa'ya aykırı' olduğuna karar verdi.

Detail
17 December 2020

Halkın susması isteniyor

AKP’nin torba yasaya koyduğu teklifin geri çekilmesini isteyen avukat Sedat Durna, anayasal haklara dikkat çekti. Canan Güllü ihbarla derneklere kayyım atanabileceğini belirtti. Hilal Esmer, Yoksulluk, şiddet konuşulmasın isteniyor dedi.

Detail
02 November 2012

Kadınlardan STÖ tasarısına tepki: İstediklerini yapamayacaklar

Dernek ve vakıflara kayyım atamasını kolaylaştıran kanun teklifini “örgütlenme ve ifade özgürlüğüne saldırı” olarak değerlendiren kadınlar, “Bu yasayla yapmak istediklerini yapamayacaklar çünkü kadınlar artık susmuyorlar, susmayacaklar” dedi.

Detail