Eylül ayında 24 ilde 36 kadın katledildi. Kadınları öldüren erkeklerin 10’u evli olduğu erkek,4’ü boşanmak istediği erkek, 3’ü ise birlikte yaşadığı erkeklerden oluşuyor. Kadınların 18’i ateşli silahla, 9’u kesici aletle öldürüldü. Koruma kararları etkisiz ve yasaya aykırı uygulamalarla işlevsiz hale getirilirken, koruma kararlarını ihlal edenlere yasanın açık hükmüne rağmen gerekli yaptırımların uygulanmaması, kadınların göz göre göre katledilmesine neden oluyor. İzmir’de boşanma davası açtığı eşi tarafından koruma kararı dört kez ihlal edilmesine rağmen, şiddet uygulayan eşe bir türlü zorlama hapsine karar vermeyen, kanunun lafzına aykırı şekilde zorlama hapsine karar vermek için çok ileri bir tarihe duruşma günü veren Mahkeme tarafından , kadının eşi tarafından işyerinde öldürülmesinden 3 gün sonra zorlama hapsi kararı verilmesi; başka bir davada birlikteyaşadığı 17 yaşındaki kadını silahla vurarak öldüren sanığa ‘’verilecek cezanın sanığın geleceği üzerindeki olası etkileri’’ denilerek takdiri indirim uygulanması aynı zamanda birer hukuk cinayetidir, hukukun katledilmesidir.
Önleyen, koruyan, yargılayan ve destekleyici politika üreten İSTANBUL SÖZLEŞMESİ yok edildiğinde ,ülkenin özellikle kadınlar ve çocuklar için nasıl bir cehenneme döndüğü ortadadır. Kadının kariyerini çocuk doğurmak olarak tarifleyen, kadını başlıbaşına birey olarak görmeyip, sadece aile içinde varolabilecek şekilde konumlandıran eril zihniyetle mücadelemiz daha da güçlenerek devam edecektir.
Kadınlar olarak Cumhuriyetin ve Laikliğin önemini çok iyi biliyoruz. Kadınların eşitlik ve özgürlük mücadelesi, demokrasi, laiklik, çağdaşlık ilkeleriyle bezenmiş Cumhuriyetle hayat bulur. Yaşasın Cumhuriyet! Yaşasın kadınların Eşitlik ve Özgürlük Mücadelesi!
Korkmuyoruz, Susmuyoruz, İtaat etmiyoruz!
Bildirinin
Tamamını okumak için tıklayınız
Pencap eyaletinin başkenti Lahor'da Yüksek Mahkeme cinsel saldırı mağdurlarına yapılan bekaret testlerinin 'yasadışı ve Anayasa'ya aykırı' olduğuna karar verdi.
Detay
AKP’nin torba yasaya koyduğu teklifin geri çekilmesini isteyen avukat Sedat Durna, anayasal haklara dikkat çekti. Canan Güllü ihbarla derneklere kayyım atanabileceğini belirtti. Hilal Esmer, Yoksulluk, şiddet konuşulmasın isteniyor dedi.
Detay
Dernek ve vakıflara kayyım atamasını kolaylaştıran kanun teklifini “örgütlenme ve ifade özgürlüğüne saldırı” olarak değerlendiren kadınlar, “Bu yasayla yapmak istediklerini yapamayacaklar çünkü kadınlar artık susmuyorlar, susmayacaklar” dedi.
Detay