Yapılan açıklama şöyle:
15 Ağustos 2021’de Taliban’ın Afganistan’da yönetime el koyması ülkedeki kadınların derin bir karanlık içine itilmelerinin önünü açmıştır. Bir buçuk yıldır Afganistan’ın kontrolünü elinde bulunduran Taliban’ın kadınlara en son saldırısı kadın öğrencilere üniversiteleri kapatmak ve STK’lardaki kadın çalışanların çıkarılması olmuştur. Kadınların eğitimde ve örgütlü mücadelede aktif olarak bulunmalarının kadın düşmanı, siyasal İslamcı yönetim ve politika anlayışına karşı en büyük direniş kaynağı olduğunun İran örneği ile uluslararası düzeyde pekiştiği süreçte Taliban kadını köleleştirmek ve köktendinci erkek düzenini korumak için bütün gücünü kullanmaktadır.
Bununla birlikte son bir buçuk yıldır Taliban kız çocuklarının orta öğretimden dışlanması, kadınların iş hayatından uzaklaştırılması ve evlere hapsedilmesi, tesettür zorunluluğu, yanında bir erkek refakatçi olmaksızın sokağa ya da uzun yolculuklara çıkamama gibi kadın düşmanı ve cinsiyet ayrımcı uygulamaları hayata geçirmiştir. Bunca hak gaspını gerçekleştiren Taliban’a karşı direnen, “Hepimiz birlikteyiz. Zulmü biz yeneceğiz. Yaşasın özgürlük ve eşitlik!” diye haykırarak, dayanışarak ses yükselten Afganistan’daki kız kardeşlerimizin yanındayız.
Onlarla ses yükseltmeye devam edeceğiz! Cesaretiniz cesaretimizdir.
Taliban’ın yönetime el koyduğu süreçte Türkiye’deki dini tarikatlar ve cemaatlerce nasıl övüldüğünü ve aklanmaya çalışıldığını, cumhurbaşkanı tarafından belirtilen “Türkiye’nin Taliban’ın inancıyla alakalı ters bir tarafı yok” sözleri, Taliban temsilcilerinin Türkiye’ye getirilip bu tarikatlar tarafından ağırlandığını ve aynı zamanda 6 yaşında evlendirilip sistematik olarak tecavüze uğrayan H.K.G’nin faillerinin aynı tarikatlarda barındığı unutulmamalıdır.
Taliban ve ülkemizdeki tarikat ve cemaatler bulundukları ülkelerdeki kadınların ve kız çocuklarının hayatlarında sömürgecilerdir.
Taliban ile Afganistan’da mücadele eden kadınlar- kız çocuklarının direnişi ve Türkiye’deki kadınların “aramızda fark yok” diyen algının gerçekleştirmeye çalıştığı Anayasa değişikliği mücadelelerin ortaklığını gözler önüne sermektedir.
Kamuoyu bilgisine,
Yaşasın kadın dayanışması!
Canan GÜLLÜ
Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı
Kaynak: Bizim TV
انقر للقراءة كاملة
Pencap eyaletinin başkenti Lahor'da Yüksek Mahkeme cinsel saldırı mağdurlarına yapılan bekaret testlerinin 'yasadışı ve Anayasa'ya aykırı' olduğuna karar verdi.
التفاصيلAKP’nin torba yasaya koyduğu teklifin geri çekilmesini isteyen avukat Sedat Durna, anayasal haklara dikkat çekti. Canan Güllü ihbarla derneklere kayyım atanabileceğini belirtti. Hilal Esmer, Yoksulluk, şiddet konuşulmasın isteniyor dedi.
التفاصيلDernek ve vakıflara kayyım atamasını kolaylaştıran kanun teklifini “örgütlenme ve ifade özgürlüğüne saldırı” olarak değerlendiren kadınlar, “Bu yasayla yapmak istediklerini yapamayacaklar çünkü kadınlar artık susmuyorlar, susmayacaklar” dedi.
التفاصيل