Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu (TKDF) Başkanı Canan Güllü, Anayasa’da yapılmak istenen ve ‘başörtüsü’ ile ‘aile yapısının tanımlanması’ başlıklarında da değişiklik öngören değişiklik teklifine hayır denilmesini istedi.
Açıklamada, “Hiçbir kadın ve LGBTİ+ örgütünün hazırlık sürecine dâhil edilmediği Anayasa değişikliği teklifinde Anayasa'nın 10'uncu maddesindeki eşitlik ilkesi görmezden geliniyor. Ayrımcılık ve nefret söylemini adeta meşrulaştırarak laik, çoğulcu ve demokratik devlet ilkelerine de aykırı olan bu teklifi kabul etmiyoruz. İstanbul Sözleşmesi’nden geri adım atan iktidarın iyi niyetinden endişeliyiz. Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu olarak, anayasa değişikliği teklifini kabul etmediğimizi bildiriyor, başta muhalefet partileri olmak üzere tüm milletvekillerini ve kamuoyunu bu teklife karşı hayır demeye çağırıyoruz” denildi.
TKDF Başkanı Canan Güllü imzasıyla yayınlanan açıklamada, Cumhur İttifakı tarafından TBMM’ye getirilen Anayasa değişikliği teklifinin hazırlanma sürecinde hiçbir kadın ve LBGT+ örgütünün görüşüne başvurulmadığı vurgulanarak, muhalefet partilerine, milletvekillerine ve kamuoyuna söz konusu değişikliğe karşı çıkma, hayır deme çağrısında bulunuldu.
AYRIMCILIK VE NEFRET SÖYLEMİ ADETA MEŞRULAŞTIRILIYOR
“İstanbul Sözleşmesi’nden geri adım atan iktidarın iyi niyetinden endişeliyiz” vurgusunun yapıldığı açıklamada, “Yakın tarihte Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu olarak hak kayıplarımızı hatırlatarak hafızaları tazelemiştik. Başta Anayasamız ve Medeni Kanun olmak üzere CEDAW, AİHS ve diğer uluslararası sözleşmelerle güvence altına alınmış olan temel hak ve hürriyetlere rağmen kadınların nasıl giyineceğini, ne şekilde örtüneceğini düzenleme çabası içine giren, Medeni Kanun’la düzenlenen haklarımızın elimizden alınmasına kadar gidebilecek yolu açan, ayrımcılık ve nefret söylemini adeta meşrulaştırarak laik, çoğulcu ve demokratik devlet ilkelerine de aykırı olan bu teklifi kabul etmiyoruz” denildi.
BU TEKLİFE ‘HAYIR’ DEMEYE ÇAĞIRIYORUZ
TKDF açıklamasında, sözkonusu Anayasa değişikliği teklifinin Anayasa’nın eşitliği düzenleyen 10’uncu maddesi görmezden gelinerek hazırlandığı kaydedilerek, “Anayasa’nın eşitliği düzenleyen 10. maddesini görmezden gelerek, sözde ayrımcılığı önlemek adına yapılan bu değişiklik teklifi yerine; adalete ve sağlık hizmetlerine erişimde, eğitimde, siyasete katılımda, istihdamda, fiili eşitliğin sağlanarak kadınların şiddetten uzak yaşam haklarının güvence altına alınması talebimizdir. Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu olarak, anayasa değişikliği teklifini kabul etmediğimizi bildiriyor, başta muhalefet partileri olmak üzere tüm milletvekillerini ve kamuoyunu bu teklife karşı hayır demeye çağırıyoruz” ifadeleri kullanıldı.
TKDF TARAFINDAN YAPILAN AÇIKLAMANIN TAM METNİ:
“Bilindiği üzere; 9 Aralık 2022 tarihinde AKP, MHP ve BBP üyesi 336 milletvekilinin imzasıyla, Anayasa’nın 24. ve 41. maddelerinde değişiklik yapılması teklifi Meclis Başkanlığı’na sunuldu.
HİÇBİR KADIN VE LGBT ÖRGÜTÜ HAZIRLIK SÜRECİNE DAHİL EDİLMEDİ
Hiçbir kadın ve LGBTİ+ örgütünün hazırlık sürecine dâhil edilmediği Anayasa değişikliği teklifinde din ve vicdan hürriyetini düzenleyen 24. maddeye, “temel hak ve hürriyetlerin kullanılması ile kamu veya özel kesim tarafından sunulan mal ve hizmetlerden yararlanılmasının, hiçbir kadının başının örtülü veya açık olması şartına bağlanamayacağı” ve “hiçbir kadının dini inancı sebebiyle başını örtmesi ve tercih ettiği kıyafetinden dolayı eğitim ve öğrenim, çalışma, seçme, seçilme, siyasi faaliyette bulunma, kamu hizmetlerine girme ile diğer herhangi bir temel hak ve hürriyeti kullanmaktan ya da kamu veya özel kesim tarafından sunulan mal ve hizmetlerden yararlanmaktan hiçbir surette yoksun bırakılamayacağı ve bu nedenle kınanamayacağı, suçlanamayacağı ve herhangi bir ayrımcılığa tabi tutulamayacağı” hükmü eklenmesi ve “Ailenin Korunması ve Çocuk Hakları” başlıklı 41. maddede ise “evlilik birliğinin ancak kadın ile erkeğin evlenmesi ile kurulabileceği” yönünde değişiklik yapılması öngörülüyor.
İSTANBUL SÖZLEŞMESİ’NDEN GERİ ADIM ATAN İKTİDARIN İYİ NİYETİNDEN ENDİŞELİYİZ
İstanbul Sözleşmesi’nden geri adım atan iktidarın iyi niyetinden endişeliyiz. Anayasa’nın kanun önünde eşitliği düzenleyen 10. maddesine göre: “Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir ” denilmektedir.
DÜŞÜNDÜRÜCÜ VE TEHLİKELİ
Ayrımcılığı zaten yasaklayan ve devlete bu yönde sorumluluk yükleyen bu maddeye rağmen sözde ayrımcılıkla mücadele adına Anayasa değişikliği yapılmak istenmesi düşündürücü ve tehlikelidir.
AYRIMCILIK VE NEFRET SÖYLEMİ ADETA MEŞRULAŞTIRILIYOR
Yakın tarihte Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu olarak hak kayıplarımızı hatırlatarak hafızaları tazelemiştik. Başta Anayasamız ve Medeni Kanun olmak üzere CEDAW, AİHS ve diğer uluslararası sözleşmelerle güvence altına alınmış olan temel hak ve hürriyetlere rağmen kadınların nasıl giyineceğini, ne şekilde örtüneceğini düzenleme çabası içine giren, Medeni Kanun’la düzenlenen haklarımızın elimizden alınmasına kadar gidebilecek yolu açan, ayrımcılık ve nefret söylemini adeta meşrulaştırarak laik, çoğulcu ve demokratik devlet ilkelerine de aykırı olan bu teklifi kabul etmiyoruz.
ANAYASA’NIN EŞİTLİĞİ DÜZENLEYEN 10.’UNU MADDESİ GÖRMEZDEN GELİNİYOR
Anayasa’nın eşitliği düzenleyen 10. maddesini görmezden gelerek, sözde ayrımcılığı önlemek adına yapılan bu değişiklik teklifi yerine; adalete ve sağlık hizmetlerine erişimde, eğitimde, siyasete katılımda, istihdamda, fiili eşitliğin sağlanarak kadınların şiddetten uzak yaşam haklarının güvence altına alınması talebimizdir.
BU TEKLİFE HAYIR DEMEYE ÇAĞIRIYORUZ
Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu olarak, anayasa değişikliği teklifini kabul etmediğimizi bildiriyor, başta muhalefet partileri olmak üzere tüm milletvekillerini ve kamuoyunu bu teklife karşı hayır demeye çağırıyoruz.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur."
Kaynak: Demokrat Gündem
Click to read more
Pencap eyaletinin başkenti Lahor'da Yüksek Mahkeme cinsel saldırı mağdurlarına yapılan bekaret testlerinin 'yasadışı ve Anayasa'ya aykırı' olduğuna karar verdi.
DetailAKP’nin torba yasaya koyduğu teklifin geri çekilmesini isteyen avukat Sedat Durna, anayasal haklara dikkat çekti. Canan Güllü ihbarla derneklere kayyım atanabileceğini belirtti. Hilal Esmer, Yoksulluk, şiddet konuşulmasın isteniyor dedi.
DetailDernek ve vakıflara kayyım atamasını kolaylaştıran kanun teklifini “örgütlenme ve ifade özgürlüğüne saldırı” olarak değerlendiren kadınlar, “Bu yasayla yapmak istediklerini yapamayacaklar çünkü kadınlar artık susmuyorlar, susmayacaklar” dedi.
Detail