Türkiye Cumhuriyeti, tarihin çok çetin tecrübelerinin sonucu olarak ortaya çıkan, zorlu bir mücadelenin ürünüdür. Bu yıl, 100. Yıldönümünü kutladığımız Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşuna giden yolun başlangıcında milletimizin “Kayıtsız Şartsız, Bağımsız Yeni Bir Türk Devleti” kurmak üzere “Ya İstiklâl, Ya Ölüm” ilkesi ile başlattığı, kan, gözyaşı, emek ve sınırsız fedakarlıklarla dolu bir mücadele vardır.
Cumhuriyetimizin temelini oluşturan Milli Mücadele ve Kurtuluş Savaşında Türk Milleti imkansızı başarmıştır.
Atatürk’ün önderliğindeki ölüm kalım savaşından sonra kurulan Cumhuriyetimiz bağımsızlığı, ulusal birlik ve bütünlüğü, çağdaşlığı, laikliği, akıl ve bilimi, özgürlükleri, fırsat eşitliğini, liyakati, kadın haklarını, meclisin ve hukukun üstünlüğünü, barışı ve demokrasiyi ilke edinmiştir.
Cumhuriyet, çelişkiler yerine dengeleşmeyi, uzlaşmazlıklar yerine barışı, ayrılık ve farklılıklar yerine birliği, parçalanmak yerine bütünleşmeyi hedef almış ve halkına ve tüm dünyaya her şeyden önce iç ve dış barışı önermiştir.
Cumhuriyet’imizin kurucusu Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk; başardığı devrimler ve sağladığı haklarla Türk kadınının yolunu aydınlattı, hedefine koyduğu ilkelerle ona güç kaynağı oldu, laikliğin, hukukun üstünlüğünün, demokrasinin, uygarlığın ve çağdaşlık yönünde ilerlemenin vazgeçilmez bir zorunluluk olduğunu öğretti.
Kuruluşundan bugüne gelinen süreçte Cumhuriyet'in ikinci yüzyılına girerken kazanımlarımızın yanında, başaramadıklarımız, hatta ve ne yazık ki kaybettiklerimiz de var. Cumhuriyetimizin 100.yılını kutlarken pek çok alanda kendini gösteren eşitsizliklerle mücadele etmek için titizlikle çalışmaya devam etmek zorundayız. Bugüne kadar olduğu gibi, Cumhuriyet’imizin ikinci yüzyılında da kadınların ve kız çocuklarının hayatın her alanında eşit ve layık olduğu şekilde var olması için inançla, ısrarla ve kararlılıkla çalışmaya devam edecek, yaratılmaya çalışılan karanlıklardan aydınlığa erecek ve “suyun taşı deldiğinin” kanıtını oluşturacağız.
Cumhuriyet kuşakları olarak bizler Cumhuriyet’imizin kurucusu Atatürk’ün devrimlerine, atılımlarına, eserlerine sonuna kadar sahip çıkacak, onun izinde ve rehberliğinde ilerleyecek, omuzlarımıza bırakılan emaneti koruyacak ve Cumhuriyetimizi sonsuza dek yaşatacağız.
Tamamını okumak için tıklayınız
Pencap eyaletinin başkenti Lahor'da Yüksek Mahkeme cinsel saldırı mağdurlarına yapılan bekaret testlerinin 'yasadışı ve Anayasa'ya aykırı' olduğuna karar verdi.
Detay
AKP’nin torba yasaya koyduğu teklifin geri çekilmesini isteyen avukat Sedat Durna, anayasal haklara dikkat çekti. Canan Güllü ihbarla derneklere kayyım atanabileceğini belirtti. Hilal Esmer, Yoksulluk, şiddet konuşulmasın isteniyor dedi.
Detay
Dernek ve vakıflara kayyım atamasını kolaylaştıran kanun teklifini “örgütlenme ve ifade özgürlüğüne saldırı” olarak değerlendiren kadınlar, “Bu yasayla yapmak istediklerini yapamayacaklar çünkü kadınlar artık susmuyorlar, susmayacaklar” dedi.
Detay