TKDF Başkanı Canan Güllü tarafından paylaşılan açıklama şöyle:
"Dünya Feminist Kadın Hareketi İran’daki Kız Kardeşleriyle Dayanışıyor! İran İslam Cumhuriyeti’nde Mahsa Amini’nin Devrim Muhafızları tarafından katledilmesiyle 16 Eylül 2022’de kıvılcımlanan direniş, siyasal islamcı bağnaz yönetimin ülke çapına yayılan eylemlerde onlarca insanı öldürdüğü kanlı ve intikamcı bir boyuta evrilmiştir. Kadının bedeninde, varoluşunun her evresinde söz sahibiolmak isteyen ve devlet kademelerinin her noktasına nüfuz etmiş eril ve bağnaz zihniyet, direnen her kadının ve mücadelede yer alan her kişinin varoluşuna ve yaşam hakkına karşı olan en ciddi saldırgandır.
İran’da “kadın, yaşam, özgürlük” ruhuyla 2017 yılından “Beyaz Çarşamba” protestosuyla hatırlanan ve bugünkü mücadelelerinde saçlarını keserek, canları pahasına sokaklara çıkıp “sokaklar bizim” diyerek dayanışan kadınlar, uluslararası feminist kadın hareketine ilham, gurur ve umut olmuşlardır. Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu ilk günden beri yanında olduğu İran’da direnen kız kardeşlerinin sesini duyurmaya, onlarla dayanışmaya devam edecek, özgürlük ve eşitlik mücadelesinin peşinde inançla yürümekten vazgeçmeyecektir.
Giderek otoriter ve hak ihlalci siyasetin uluslararası arenada devinim kazandığı bir iklimde yaşamaktayız. İtalya’daki seçilen ilk başbakanın kadın kimliğindeki eril zihniyeti örneğinden sonra bizlere tekrar kendini hatırlatan gündem, mücadelemizde gericiliğe karşı dayanışmamızın kuvvetlendirilmesi olmalıdır. Bu bağlamda uluslararası camia ve insan hakları izleme mekanizmaları İran İslam Cumhuriyeti’nin Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komitesi’nde bulunmasına şiddetle karşı çıkmalı ve komisyondan ayrılması için birlik oluşturmalıdır. Zira İran’ın bu komisyonda bulunması başta İranlı kadınlar olmak üzere tüm kadınlara hakarettir.
Mücadele kazandırır.
Yaşasın eşitlik ve özgürlük!"
Kaynak: Medya Faresi
انقر للقراءة كاملة
Pencap eyaletinin başkenti Lahor'da Yüksek Mahkeme cinsel saldırı mağdurlarına yapılan bekaret testlerinin 'yasadışı ve Anayasa'ya aykırı' olduğuna karar verdi.
التفاصيلAKP’nin torba yasaya koyduğu teklifin geri çekilmesini isteyen avukat Sedat Durna, anayasal haklara dikkat çekti. Canan Güllü ihbarla derneklere kayyım atanabileceğini belirtti. Hilal Esmer, Yoksulluk, şiddet konuşulmasın isteniyor dedi.
التفاصيلDernek ve vakıflara kayyım atamasını kolaylaştıran kanun teklifini “örgütlenme ve ifade özgürlüğüne saldırı” olarak değerlendiren kadınlar, “Bu yasayla yapmak istediklerini yapamayacaklar çünkü kadınlar artık susmuyorlar, susmayacaklar” dedi.
التفاصيل