Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu, 20 Mart 2021 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanan İstanbul Sözleşmesi'nden bir gecede aniden vazgeçme kararı sonrası, ülkemizde yaşanan kadın cinayetleri, artan şiddet ve tecavüz konularında meydana gelen artışa sessiz kalmayacaklarını ve İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmeme kararlılıklarını her ayın 1. Ve 3. Çarşamba günü Sözleşme maddelerini paylaşarak kamuoyunu bilgilendireceklerini duyurmuştu.
Bu Çarşamba da aynı kararlılıkla açıklamalarını sürdüren federasyon, şu görüşlere yer verdi:
“HUKUKEN KABULÜ MÜMKÜN DEĞİLDİR”
“İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyoruz çünkü kadına yönelik her türlü şiddetin ve ev içi şiddetin önlenmesi, şiddet mağdurlarının korunması, suçların kovuşturulması ve suçluların cezalandırılması için bağlayıcı nitelik taşıyan uluslararası bir sözleşme.
Şiddetle mücadelede etkin rol oynanmasını sağlayan ve bunu devletin öncelikli görevlerinden biri sayan uluslararası hukukun en önemli kilometre taşlarından biri olan İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararının hukuken kabulü mümkün değildir.
Bu sözleşmenin tek kişi kararı ile kaldırılamayacağı açıktır. Buna ilişkin pek çok baro ve STK tarafından Cumhurbaşkanı’nın kararının iptali için Danıştay’a dava açılmış olup, hukuki süreç titizlikle takip edilmektedir.”
“TÜRKİYE’NİN SÖZLEŞMEDEN ÇEKİLMESİNDEN BU YANA 200 KADIN ÖLDÜRÜLDÜ”
“Türkiye’nin sözleşmeden çekilmesinden bu yana toplam 200 kadın öldürüldü” denilen bildiride, “Bu vahim tablo bile İstanbul Sözleşmesi’nin önemini gözler önüne sermektedir. Yargıda ve sahada şiddete uğrayan ya da uğrama ihtimali olan mağdurların yanında mücadelemize devam ediyoruz. Bu amaçla her ayın 1 ve 3’ünde barolar olarak sosyal medya ve basın organlarında sözleşme maddelerini anlatmaya devam edeceğiz” denildi.
Kaynak: Sözcü
Click to read more
Pencap eyaletinin başkenti Lahor'da Yüksek Mahkeme cinsel saldırı mağdurlarına yapılan bekaret testlerinin 'yasadışı ve Anayasa'ya aykırı' olduğuna karar verdi.
DetailAKP’nin torba yasaya koyduğu teklifin geri çekilmesini isteyen avukat Sedat Durna, anayasal haklara dikkat çekti. Canan Güllü ihbarla derneklere kayyım atanabileceğini belirtti. Hilal Esmer, Yoksulluk, şiddet konuşulmasın isteniyor dedi.
DetailDernek ve vakıflara kayyım atamasını kolaylaştıran kanun teklifini “örgütlenme ve ifade özgürlüğüne saldırı” olarak değerlendiren kadınlar, “Bu yasayla yapmak istediklerini yapamayacaklar çünkü kadınlar artık susmuyorlar, susmayacaklar” dedi.
Detail