Güler, ÇEDES Protokolüne ilişkin şu değerlendirmeleri yaptı:
“TEHLİKELİ BİR PROJE”
“Milli Eğitim Bakanlığı, Gençlik ve Spor Bakanlığı ile Diyanet İşleri Başkanlığının imzaladığı ‘Çevreme duyarlıyım, değerlerime sahip çıkıyorum’ (ÇEDES) protokolü kapsamında İzmir'de ve Eskişehir'de imam, vaiz, Kur'an kursu öğreticisi gibi din görevlilerinin okullara ‘manevi danışman’ adı altında atanması, eğitimin sorunlarının bilimin ve eğitimin gerektirdiği pedagojik ihtiyaçlar dışında çözülmeye çalışıldığını gösteren, eğitim sisteminin yapısal sorunlarını onarmak yerine laik eğitim sisteminin çökertilmesini hedefleyen tehlikeli bir projedir.”
“EĞİTİMDE KARANLIK BİR SÜRECİN ÖNÜNÜ AÇACAKTIR”
“Öğrencilerimize bilimin ışığında doğruya, iyiye ve güzele erişimi öğretmek yerine, yetinmeyi, şükretmeyi, itaat etmeyi ve kabul etmeyi öneren doğmalara dayalı manevi danışmanlık sistemi, Pandemi ile başlayıp, depremle devam eden süreçte eğitim hayatına devamı önemli ölçüde azalmış durumda olan öğrencilerimizin eğitiminde yeni, bilinmez, karanlık bir sürecin önü açacaktır.”
“LAİK EĞİTİM SİSTEMİ ÇÖKERTİLECEKTİR”
“Okullarımızda evrensel ilkeler temelinde verilmeye çalışılan "değerler eğitimi" yerine, din temelli ‘manevi değerler eğitimi’nin konulmaya çalışılmasını hedefleyen proje ile, pedagojik formasyon gerektiren rehberlik hizmeti din görevlilerine bırakılacak ve öğretmenlerin yerini alan diyanet personelinin vereceği eğitim ile laik eğitim sistemi çökertilecektir.
Okullarımızda kamu otoritesi eliyle yeni bir dini yapılanmayı hedefleyen ÇEDES protokolünün laik eğitim sistemimizde yapacağı tahribatı engellemek üzere projenin uygulamaya konulmadan geri çekilmesi için gerekli adımların ivedilikle atılmasını talep ediyor ve bu yolda üzerimize düşen çabayı sürdüreceğimizin bilinmesini istiyoruz.”
SÜLEYMAN GEZİCİ
Kaynak: AkdenizGerçek
Click to read more
Pencap eyaletinin başkenti Lahor'da Yüksek Mahkeme cinsel saldırı mağdurlarına yapılan bekaret testlerinin 'yasadışı ve Anayasa'ya aykırı' olduğuna karar verdi.
DetailAKP’nin torba yasaya koyduğu teklifin geri çekilmesini isteyen avukat Sedat Durna, anayasal haklara dikkat çekti. Canan Güllü ihbarla derneklere kayyım atanabileceğini belirtti. Hilal Esmer, Yoksulluk, şiddet konuşulmasın isteniyor dedi.
DetailDernek ve vakıflara kayyım atamasını kolaylaştıran kanun teklifini “örgütlenme ve ifade özgürlüğüne saldırı” olarak değerlendiren kadınlar, “Bu yasayla yapmak istediklerini yapamayacaklar çünkü kadınlar artık susmuyorlar, susmayacaklar” dedi.
Detail