Sendikal örgütlenme işyerinde kadına yönelik şiddet ve tacizle mücadelenin anahtarı

05 ديسمبر 2021

Sendikal örgütlenme işyerinde kadına yönelik şiddet ve tacizle mücadelenin anahtarı

Öz İPLİK-İŞ sendikasının Norveç Büyükelçiliği finansmanıyla yürüttüğü İş Yerinde Kadına Yönelik Şiddet ve Tacizin Önlenmesi Projesi” kapsamında sosyal diyalog toplantısında, sendikal örgütlenmenin işyerlerinde kadınlara yönelik şiddet ve tacizi önlemede anahtar rol oynadığına dikkat çekildi. Toplantının açılışında bir konuşma yapan HAK-İŞ Başkanı Mahmut Arslan, Türkiye’de kadına karşı şiddet ve tacize karşı düzenlemeler yapıldığını ancak sorununun çözümünün sadece mevzuat düzenlemesiyle olmayacağını, toplumda bir zihniyet dönüşümüne ihtiyaç olduğunu söyledi. HAK-İŞ’in bu konuda yürütülen mücadeleye her zaman katkı verdiğini söyleyen Arslan, sadece işyerlerinde değil, aile içindeki şiddete karşı da proje geliştirdiklerini söyledi.

HAK-İŞ ve Öz İPLİK-İŞ sendikasının imzaladıkları toplu sözleşmelerde ILO sözleşmelerine uygun olarak şiddet ve tacize karşı unsurları dikkate aldığını belirten Mahmut Arslan, “Öz İplik İş Sendikamızın hem projeleriyle, hem imzaladığı toplu iş sözleşmeleriyle kadına yönelik şiddet ve tacizin önlenmesi konusunda önemli adımlar attığını görüyoruz. Şiddetle mücadele kolay değil, hala yapmamız gerekeni atmamız gereken önemli ve büyük adımlar var” dedi.

Öz İPLİK İŞ Genel Başkanı Rafi Ay da konuşmasında toplu sözleşmelerde şiddet ve tacize karşı maddeler koyduklarını belirterek, “İmzaladığımız toplu iş sözleşmelerinde mahkeme kararıyla kadına şiddet uyguladığı belirlenen üyelerin sendika ve işyeri kurullarında görev alamayacağına yönelik bir ibare ekledik. Sendikamızın örgütlü olduğu işyerlerinde Sıfır Şiddet Prensibi uyguluyoruz. Şiddet ve tacizin sona ermesi için eğitimler veriyoruz. Küresel markalara üretim yapan örgütlü olduğumuz işyerlerinde uyguladığımız sıfır şiddet projesiyle insan onuruna yaraşır bir iş ortamı sağlanmasına vesile olduk” dedi.

ILO’nun 190 sayılı sözleşmesinin Türkiye tarafından kabulü yönünde çalışmalar yaptıklarını belirten Rafi Ay, “Kadına yönelik şiddet, temel hakların ve özgürlüklerin ihlalidir. Biliyoruz ki, Kadına yönelen şiddeti bir günde önleyemeyeceğiz. Belki yıllarca çaba sarfedeceğiz, çalışacağız. Ama vazgeçmeyeceğiz. Ülkemizin işyerinde şiddet ve tacizin sona erdirilmesi için ILO sözleşmesini onaylayan ülkelerden birisi olması en büyük temennimizdir” dedi.

Toplantıya katılan ILO Türkiye Direktörü Numan Özcan da, “İş yerinde kadına yönelik şiddete karşı bir yol haritası konulacak olması ve bunun sosyal diyalog platformu ile yapılacak olması son derece onur verici. ILO’nun 190 sayılı sözleşmesinin onaylanması burada çok büyük bir önem arz edecektir” dedi.

Çalışma Genel Müdürü Nurcan Önder de konuşmasında, “4857 sayılı iş kanunumuzda şiddete karşı hükümler bulunuyor. Ancak kadına yönelik şiddetin önlenmesi adına toplumumuzda biraz da kadınlar özelinde pozitif ayrımcılıklar yapmamız gerekiyor ki eşitlik sağlanabilsin. Burada amaç kadınların işgücüne katılımlarını arttırmaktır” dedi.

Proje Koordinatörü Pınar Özcan ise konuşmasında, çalışma yaşamında kadınlara yönelik şiddet ve tacizin iş yerinde kadınlar ile erkekler arasında eşitsizlik yarattığını vurgulayarak, “Kadınlara ve tüm çalışan kesime yönelik gerçekleşebilecek fiziksel, psikolojik, cinsel veya ekonomik olarak zarar veren tüm eylemlerin ortadan kaldırılmasını hedeflediğimiz projemiz eğitim çalışmaları ve takip eden faaliyetleriyle çalışma ortamına ve çalışanlara katkı sağlamaya devam etmektedir” diye konuştu.

Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı Canan Güllü de konuşmasında kadına yönelik şiddetin önlenmesinde bütün kurumların eşgüdüm içinde çalışması gerektiğini vurguladı. IndustriALL Küresel Sendika Genel Sekreter Yardımcısı Kemal Özkan ise konuşmasında, işyerlerindeki kadına karşı şiddet ve tacizle mücadelede sendikalara büyük görev düştüğünü söyledi.

Kaynak: Dünya.com

انقر للقراءة كاملة

آخر أخبار

11 ديسمبر 2020

Pakistan mahkemesi, bekaret testinin Anayasa'ya aykırı olduğuna karar verdi

Pencap eyaletinin başkenti Lahor'da Yüksek Mahkeme cinsel saldırı mağdurlarına yapılan bekaret testlerinin 'yasadışı ve Anayasa'ya aykırı' olduğuna karar verdi.

التفاصيل
17 ديسمبر 2020

Halkın susması isteniyor

AKP’nin torba yasaya koyduğu teklifin geri çekilmesini isteyen avukat Sedat Durna, anayasal haklara dikkat çekti. Canan Güllü ihbarla derneklere kayyım atanabileceğini belirtti. Hilal Esmer, Yoksulluk, şiddet konuşulmasın isteniyor dedi.

التفاصيل
02 شهر نوفمبر 2012

Kadınlardan STÖ tasarısına tepki: İstediklerini yapamayacaklar

Dernek ve vakıflara kayyım atamasını kolaylaştıran kanun teklifini “örgütlenme ve ifade özgürlüğüne saldırı” olarak değerlendiren kadınlar, “Bu yasayla yapmak istediklerini yapamayacaklar çünkü kadınlar artık susmuyorlar, susmayacaklar” dedi.

التفاصيل