Ülkede 3 bin 486 kişilik sığınak kapasitesinin olduğunu anımsatan Güllü, “Bu kapasitede her talepte bulunan mağdurun bu sığınakta korunma, konaklama gibi eylemlerinin yapılamadığının farkındayız. Çünkü hemen ön planda yapılması gereken işlerden biri, en doğrusu yapılan yerler için sığınak yapılmasıdır” dedi.
TKDF, ‘Aile İçi Şiddet Acil Yardım Hattı - Eylül 2021 Raporu’na göre; kadına yönelik ev içi şiddet yüzde 57,9 oranında evli olunan erkekler tarafından uygulandı. Saldırganlar arasında yüzde 16,9 oranla diğer aile üyeleri takip etti. Raporda, “Şiddet, en güvenli yer olduğu varsayılan ev içerisinde, kadınların hayatlarını paylaştıkları eşler ve diğer aile bireylerinden geldi” ifadeleri yer aldı.
Rapora göre ağustos ayında 24 çağrıda ‘sığınak talebi’ iletilirken, bu rakam eylül ayında 36’ya çıktı. 9 aramanın ise ‘acil müdahale gerektiren vaka’ olarak değerlendirildiği görüldü. Raporda çağrılardan yüzde 40’ının fiziksel, yüzde 38,72’sinin psikolojik, yüzde 9,36’sının sosyal, yüzde 6,38’inin cinsel, yüzde 5,53’ünün ise ekonomik şiddetin ihbarı olduğu belirtildi.
Sözkonusu raporu değerlendiren TKDF Başkanı Canan Güllü, “Neden sığınak talebi çok? Çünkü o günleri ‘dışarda Covid; içerde erkeklik mikrobu’ diye bahsetmiştik acil yardım hattımıza gelen bildirimlere göre. Sığınak sayısının ise Türkiye’de yetersiz olduğunu hepimiz biliyoruz” diye konuştu.
EKONOMİ ŞİDDETİ ARTIRDI
Aile İçi Şiddet Acil Yardım Hattı’ndan gelen çağrıların farklı şehir ve ülkelerde yaygınlaştığını belirterek şiddetin yetkililer tarafından görmezden gelindiğini söyledi. Güllü, şöyle konuştu: “Türkiye’de şiddeti hâlâ İstanbul Sözleşmesi’nden geri adım atarak yok kabul edip kadın cinayetlerini görmezden gelip fiziksel şiddeti kocandır döverdir severdir hikayesine entegre ettiğimiz süreçten beri görmediğimiz, halının altına süpürdüğümüz bu nedenle de bu konular üzerine çalışmak yerine daha farklı alanlarda iş yapıyorlarmış gibi bir hikayeye büründürmenin zararını yaşamaktayız. Evinin içinde fiziksel şiddet, Türkiye’nin yaşadığı ekonomik sorunlar, işsizlik, hayat pahalılığı ve yine Covid-19’un etkilediği psikolojik sendromları da üstüne koyduğumuzda Türkiye haritasında şiddetin ciddi oranda bir artışı olduğunu görüyoruz.” Güllü, yapılması gerekenlere ilişkin ise şunları söyledi: “Sığınak talebinin çok hızlı bir biçimde giderilmesi, donanımlı olarak uzmanlaşmış sığınakların bu konuda harekete geçmesi ve yine belediyelerin bu konuda sığınak talepleriyle ilgili tıpkı kreş talebimizi yenilediğimiz gibi yaşlı bakım merkezi ve sığınak talebini bir üçlü olarak birbirinden ayırmadan hayata geçirmemiz lazım. Sığınak talebi, önlemeye yönelik politikaların harekete geçmesinin de altını çizelim.”
Kaynak: BirGün
Tamamını okumak için tıklayınız
Pencap eyaletinin başkenti Lahor'da Yüksek Mahkeme cinsel saldırı mağdurlarına yapılan bekaret testlerinin 'yasadışı ve Anayasa'ya aykırı' olduğuna karar verdi.
DetayAKP’nin torba yasaya koyduğu teklifin geri çekilmesini isteyen avukat Sedat Durna, anayasal haklara dikkat çekti. Canan Güllü ihbarla derneklere kayyım atanabileceğini belirtti. Hilal Esmer, Yoksulluk, şiddet konuşulmasın isteniyor dedi.
DetayDernek ve vakıflara kayyım atamasını kolaylaştıran kanun teklifini “örgütlenme ve ifade özgürlüğüne saldırı” olarak değerlendiren kadınlar, “Bu yasayla yapmak istediklerini yapamayacaklar çünkü kadınlar artık susmuyorlar, susmayacaklar” dedi.
Detay