Tacize Müdahale Eder Misiniz?

16 Kasım 2021

Tacize Müdahale Eder Misiniz?

Ankara’da küçük yaştaki kız çocuklarının taciz edildiğini görünce müdahale eden 28 yaşındaki Haydarcan Kılıçdoğan’ın, tacizci 2 saldırgan tarafından öldürülmesinin ardından, vatandaşlara ‘Benzer bir durumda tepkiniz ne olurdu’ sorusunu yönelttik. Birçoğu sonuç ne olursa duruma kayıtsız kalmayıp tepki göstereceğini söylese de, kendi can güvenliği için müdahale etmekten çekineceğini söyleyenler de oldu.

‘Müdahale ederim’

- Serkan Aktaş (34): “Türkiye’ye her gün binlerce kadın şiddete uğruyor,en az bir kadın da öldürüyor ve onlarca çocuk, kadın da tacize uğruyor. İnsanlar artık bu durumu kanıksamış. Birileri bir kadını satırla kovalıyor kimse sesini çıkarmıyor. Sonuç ne olursa olsun ben müdahale ederim. Bunun vicdani bir sorumluk olarak görüyorum.”

‘Kararsız kalırım’

- Onur Yılmaz (36): “Böyle bir durumda karşılaştığımda önce bakarım saldırgan ya da tacizinin elinde hayatımı riske atacak bir şey var mı? Örneğin bir bıçak ya da bir silah varsa müdahale edip etme konusunda karasız kalırım. Müdahale etme gibi sorumluluğum yok ancak ahlaki olarak sesiz kalmayı tercih etmem. Ancak Kadir Şeker olayında gördük ki, müdahale etti diye bedelini ağır bir şekilde ödüyor. Kadir Şeker’in orada yaptığı bir kadını saldırgandan korumaktı ve bu hayatının 12 yılı ile ödedi bunu da doğru bulmuyorum” diye konuştu.

‘İnsani bir şey’

- Muazzez Aydın (46): “Bir kadın şiddet görmesine, tacize uğramasına müdahale tabii ki ederim. Bu duruma sessiz kalmam. Hele ki bir çocuğa taciz söz konusuysa gözüm bir şey görmez. Eminim ki birçok kişi de aynı şekilde müdahale ederdi. Çünkü insani bir şey olduğunu düşünüyorum.” 

‘Kayıtsız kalmam’

- Hasan Öztaş (30): “Bundan birkaç yıl önce İzmir’de iki genç kıza sözlü tacizde bulunmuşlardı ve sözlü tacizin devam ettiğini görünce yanlarına gidip ‘Şu kızların sizin ailenizden biri olduğunu düşün ve ben de o kızlara laf atıyorum ne yaparsın’ diye sorunca bozuldular ve kedilerine tacizlerini sürdürmeleri durumunda farklı şekilde müdahale edeceğimi söyledim. Benzer bir durumla yine karşılaşsam, yine kayıtsız kalmam. Bir kadın benim gözümün önünde dayak yiyecek ve bir şey yapmadan izleyeceğim öyle mi? Bu çocuk ya da bir hayvan içinde geçerli fark etmez tepkim aynı olurdu. 

‘Kesinlikle etmem’

- Nehir Özpak (26): “Böyle bir durumda kesinlikle kendim müdahale etmem. Çünkü neyle karışılacağımı bilmiyorum. Yapacağım tek şey polisi aramak olur. Böyle insanların ne yapacağı belli olmaz.”

- Emre Arslan (22): “Böyle bir şeyle karşılaşsam, hiç düşünmeden tepki gösteririm. O an aklıma gelmez ‘Bu kişi acaba bana bir şey yapar mı?’ diye. Herkesin de tepki göstermesi gerekiyor. Bile bile bir kadının ya da çocuğun şiddet görüp, taciz edilmesine sessiz kalınmamalı.”

UZMANLAR NE DİYOR?

Müdahale eden ceza almamalı

- İstanbul Barosu Kadın Hakları Merkezi Başkanı Şükran Eroğlu: “Bu gibi durumlarda ceza kanunu orantılı müdahaleden bahsediyor. Karşıdaki kişiyi etkisiz hale getirecek bir müdahaleden söz ediyor. Çok fazla ileri gitmeden, yaralamaya ve ölüme sebep olmadan, onu durduracak ve engelleyecek bir müdahalede bulunmak lazım. Kesinlikle karşıdaki kişiye zarar verilmemesi gerekir aksi taktirde, suçlu duruma düşüyorsunuz. Kadir Şeker örneğinde olduğu gibi. Tam tersi bir risk de söz konusu. Kişi müdahale ederken yaralanıp, öldürülebiliyor. Eğer kişinin elinde kesici birşey ya da silah varsa doğrudan tek başına müdahale etmek doğru değil. Birkaç kişiyle birlikte kendilerine zarar gelmeyecek şekilde müdahale etmek en doğrusu. Öbür türlü bir risk söz konusu. Çünkü bu kişilerin gözü bir şey görmüyor ve herkese zarar verebilir. Öte yandan biz şunu savunuyoruz; kadını korumaya yönelik bir durumda, orantısız bir güç kullanılsa bile kişinin ceza almaması gerekiyor. Çünkü biliyoruz ki, herhangi bir kasıt, planlamış ya da tasarlanmış bir şey yok. Bu gibi durumlarda bu kişiler ceza almamalı, tamamen korum maksatlı hareket ediliyor. En büyük örneği de Kadir Şeker ve bizler Kadir Şeker’in de ceza almaması gerektiğini savunuyoruz.”

‘Doğrudan müdahale etmeyin’

- Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı Canan Güllü: “Bu konuyu Kadir Şeker olayında da çok tartıştık. O da Konya’da yardım etmek adına müdahil oldu, korumaya çalıştı ama şu an hapishanede ceza çekmekte. Geldiğimiz noktada bireylerin yardım duygusu asla törpülenmedi. Türk insanı yardım etmeyi seviyor. Bunlar son da olmayacak yarın bir başkası yine mağdura yardım için koşacak. Bu gibi durumlarda 155, 156 ve 183’ü mutlaka arayın. 1 tuşla kolluk kuvvetlerini bilgilendirin. Ama biliyoruz ki, kolluk anında gelemeyecek o süreçte de, kişinin dikkatini dağıtacak şeyler yapmayı sağlayın ve birilerinin gelip olaya müdahale edeceği izlenimi verin. Toplum olarak genelimiz doğrudan müdahale ediyoruz ancak bu da çok doğru değil. Çünkü bu kişiler, öldürmekten ve saldırmaktan çekinmiyorlar. 10 adım geri çekilin, önce kolluk kuvvetlerini arayın, uzaktan laf ile dahil olabilirsiniz belki ama uyuşturucu madde tesirindeki kişilerin kestirilemez olduğunu ve şiddeti gerçekleştirenlerin elinde silah olabileceğini unutmayın. Bu tür olayın önlenmesinde için de TCK’ya, şiddetin tanımını konulmalı. Bir el kaldırmanın, sözlü tacizin bile şiddet tanımı içerisinde yer alması ve suç kabul edilip faili ceza alması gerekiyor. Kişi şunu bilmeli; ben laf atsam ceza alacağım.”

Haber: Çiğdem Yılmaz

Kaynak: Milliyet

Tamamını okumak için tıklayınız

Diğer Bizden Haberler

11 Aralık 2020

Pakistan mahkemesi, bekaret testinin Anayasa'ya aykırı olduğuna karar verdi

Pencap eyaletinin başkenti Lahor'da Yüksek Mahkeme cinsel saldırı mağdurlarına yapılan bekaret testlerinin 'yasadışı ve Anayasa'ya aykırı' olduğuna karar verdi.

Detay
17 Aralık 2020

Halkın susması isteniyor

AKP’nin torba yasaya koyduğu teklifin geri çekilmesini isteyen avukat Sedat Durna, anayasal haklara dikkat çekti. Canan Güllü ihbarla derneklere kayyım atanabileceğini belirtti. Hilal Esmer, Yoksulluk, şiddet konuşulmasın isteniyor dedi.

Detay
02 Kasım 2012

Kadınlardan STÖ tasarısına tepki: İstediklerini yapamayacaklar

Dernek ve vakıflara kayyım atamasını kolaylaştıran kanun teklifini “örgütlenme ve ifade özgürlüğüne saldırı” olarak değerlendiren kadınlar, “Bu yasayla yapmak istediklerini yapamayacaklar çünkü kadınlar artık susmuyorlar, susmayacaklar” dedi.

Detay