Türkiye’de ILO Sözleşmesi Mücadelesi: Bir Ucu İşsizlik Bir Ucu Taciz

28 شهر نوفمبر 2022

Türkiye’de ILO Sözleşmesi Mücadelesi: Bir Ucu İşsizlik Bir Ucu Taciz

Dünyada ve Türkiye’de görülen en yaygın hak ihlallerinden biri olan kadına yönelik şiddet, taciz ve mobbing, sadece sokakta, gündelik hayatta değil işyerlerinde de çok sık yaşanıyor.  

Kadınların birçoğu maruz kaldığı şiddeti ve tacizi işini kaybetme korkusuyla görmezden gelirken, bir kısmı da işlerinden sessiz sedasız istifa etmek zorunda kalıyor.  

Bugün Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) Temmuz- Eylül 2022 verilerine göre kadınların işgücüne katılım oranı yüzde 34,9 olarak kayıtlara geçti. Yine aynı verilere göre istihdam oranı yüzde 30,5 olarak tespit edilirken, kadınlarda işsizlik oranı ise yüzde 12,8 olarak belirlendi.  

Kadınların işgücüne katılma ve istihdam oranlarının düşük olduğuna dikkat çeken kadın örgütü ve sendika temsilcilerine göre şiddet ve tacizle karşı karşıya kalan kadınlar için işyerleri güvenli değil.  

Bu noktada Uluslararası Çalışma Örgütü'nün (ILO) 190 sayılı sözleşmesinin Türkiye'de uygulanması için mücadele veren kadınlar, bir yandan da ILO Sözleşmesi’ne ilişkin politika belgesinin işyerlerinde yayınlanması için kurumlarla iş birliği çalışması yürütüyor.  

‘KURUMLAR ILO SÖZLEŞMESİ İŞBİRLİĞİNDE ‘BİZ DE VARIZ’ DEDİ’  

Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu (TKDF) da bu konuda öncülük yapan örgütlerin başında geliyor. ILO Sözleşmesi’nin kadına yönelik şiddetle mücadeledeki etkisine dikkat çeken TKDF Başkanı Canan Güllü, işyerlerindeki taciz ve şiddet olaylarının önüne geçmek adına 2019 yılından bu yana ILO’nun da içinde bulunduğu bir platform oluşturduklarını söyledi.

“İşyerlerinde yaşanan taciz olaylarında şikâyetlerin Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu’nun acil yardım hattı üzerinden alındığı, federasyonun avukatlarının hukuk desteği sağladığı bir süreci hayata geçirdik” diyen Güllü, bu süreçteki çalışmalarını şöyle anlattı: “2019 yılında ILO tarafından kabul edilen işyerlerinde şiddet ve tacize karşı sözleşme, kadınların iş güvenliği açısından korunmasını sağlayan, onların istihdamda uzun soluklu kalmasını içeriyor. Biz bu sözleşmenin özellikle belediyelerde, özel sektörde ve kurumlarda hayata geçirilmesi için bir dizi çalışma yürüttük. Bu noktada da Hak-İş Sendikası, Tez-Koop-İş Sendikası ile Disk Genel İş Sendikası bu konuyla ilgili politika belgesini açıklayarak ILO sözleşmesini kabul etti. Sendika ayağında hep birlikte başardığımız bu kazanım önemli bir adımdı. Geçtiğimiz hafta protokol imzaladığımız 55 belediyeye bu konunun önemini anlattık. Bu belediyeler de 'biz de varız' dedi ve ilk imzacısı Antalya Büyükşehir Belediyesi oldu.” 

‘İŞYERLERİNDE ÇOK FAZLA TACİZİN OLDUĞU BİR SÜRECİN TANIKLARI OLDUK’ 

Canan Güllü, “Özel sektörün, sendikaların, belediyelerin ben de varım diyerek yola çıktığı bir sürecin başındayız” ifadelerini kullanarak, “Biz yıllarca işyerlerinde çok fazla tacizin olduğu ancak ‘iş’ kaygısı nedeniyle kadınların susmak zorunda bırakıldığı bir sürecin tanıkları olduk. Şimdi yaptığımız özel sektör araştırmalarında kendilerini daha güçlü hisseden kadınların geri dönüşlerini alıyoruz. Artık işyerindeki tacizin yapanın yanına kar bırakılmayacağı bir mücadele veriyoruz” dedi. 

Sözleşmenin imzalanması noktasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a da çağrıda bulunan Güllü, şöyle devam etti: “Bu sözleşmenin imzalanması kadına yönelik şiddetle mücadelede hem ev içinde ve işyerinde kadınları daha güçlü kılacaktır. Bu sözleşmenin kabul edilemez davranış olarak tacizi kabul etmesi de önemli bir durumdur. Böylece kadınlar istihdama daha güçlü katılacak, kadın yoksulluğu da aynı oranda azalacaktır.”

‘SENDİKASIZ İŞYERLERİNDE TABLO ÇOK VAHİM’ 

Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu ise, öncelikli olarak kadının işsizlik korkusu yüzünden işyerlerinde maruz kaldığı şiddeti, tacizi ve mobbingi dillendiremediğini, bunun yanı sıra da toplum baskısından çekinmesinin susmasına neden olduğunu kaydetti.  

Çerkezoğlu’na göre sendikanın yetkili olduğu işyerlerinde kadınların maruz kaldığı ayrımcılığa ulaşılabilmesi mümkünken, sendikasız işyerlerinde tablo çok vahim. Kadının çalışma hayatında uğradığı ayrımcılığın bir ucunda işsizliğin diğer ucunda ise cinsel tacizin olduğuna dikkat çeken Çerkezoğlu, bu noktada ILO 190 Sözleşmesi’nin hayata geçirilmesinin önemine vurgu yaptı.  

‘MECLİS’İN GÜNDEMİNDE ILO SÖZLEŞMESİ’NİN İMZALANMASI YOK’  

Türkiye’nin sözleşmeyi imzalaması noktasında Meclis’te gurubu bulunan partilere geçen haftalarda ziyarette bulunduklarını kaydeden Çerkezoğlu, “Bu konuda genel olarak tüm siyasi partilerin yaklaşımı olumlu ancak şu an Meclis’in gündeminde böyle bir konu yok. Şu an gündemde seçim ve bütçe görüşmeleri var. Özellikle seçim döneminde bu konunun gündeme alınması kadınların mücadelesi ile mümkün” dedi.  

DİSK olarak ILO Sözleşmesi’nin hayata geçirilmesi noktasında son bir yıldır ciddi çalışmalar yürüttüklerini de belirten DİSK Başkanı Çerkezoğlu, şöyle konuştu: “İşsizlik de taciz de şiddet de birbirinden ayrılmayacak şekilde eşitsiz olan çalışma sisteminin halkaları. Bunun somutlaşmış halini de işyerlerinde görüyoruz. Bu konuda kadınların daha güçlü olmaları, istihdamda yer almaları adına çalışmalar yürütüyoruz, raporlar açıklıyoruz. Ancak bir bütüncül politikaya, zihniyet dönüşümüne, iktidarın kadının öncelikli görevinin aile olacak şekilde geliştirdiği politikaları değiştirmesine ihtiyacımız var. Biz yine 25 Kasım’da işyerlerindeki tacizi, şiddeti ve mobbingi durdurmak için ILO Sözleşmesi’nin imzalanması çağrısında bulunuyoruz.”

Köşe Yazısı: Müzeyyen Yüce

Kaynak: Gazete Duvar

انقر للقراءة كاملة

آخر أخبار

11 ديسمبر 2020

Pakistan mahkemesi, bekaret testinin Anayasa'ya aykırı olduğuna karar verdi

Pencap eyaletinin başkenti Lahor'da Yüksek Mahkeme cinsel saldırı mağdurlarına yapılan bekaret testlerinin 'yasadışı ve Anayasa'ya aykırı' olduğuna karar verdi.

التفاصيل
17 ديسمبر 2020

Halkın susması isteniyor

AKP’nin torba yasaya koyduğu teklifin geri çekilmesini isteyen avukat Sedat Durna, anayasal haklara dikkat çekti. Canan Güllü ihbarla derneklere kayyım atanabileceğini belirtti. Hilal Esmer, Yoksulluk, şiddet konuşulmasın isteniyor dedi.

التفاصيل
02 شهر نوفمبر 2012

Kadınlardan STÖ tasarısına tepki: İstediklerini yapamayacaklar

Dernek ve vakıflara kayyım atamasını kolaylaştıran kanun teklifini “örgütlenme ve ifade özgürlüğüne saldırı” olarak değerlendiren kadınlar, “Bu yasayla yapmak istediklerini yapamayacaklar çünkü kadınlar artık susmuyorlar, susmayacaklar” dedi.

التفاصيل