İktidarın kadın politikası siyaset çıkmazlarında. Bu sunuma baktığımızda göremediğimiz bazı detayları aşağıda sıraladık:
Erken yaş evliliği için af konuşmak ve TCK 103 tartışması bitirilmeli
Kadına şiddet konusunda en son 2015 yılında araştırma yapılmış. Bu yüzden acilen yeni araştırma yapılmalı.
2006 yılındaki önleyiciliği kapsayan 2006 Başbakanlık Genelgesi ruhuna geri dönülerek reçete uygulanmalı.
Sığınak sayısı artırılması sunumda yok, sığınak sayısı artırılmalı.
Kurumsal kapasite güçlenmeli
İstanbul Sözleşmesi 1 Temmuz 2021 tarihine kadar geçerli ama Bakan yok hükmünde görüyor. Sözleşmeyi görmeyen Bakan da yok hükmündedir.
ALO 183 hattını rölantiye alıp KADES üzerine yoğunlaşmak, kadın yoksulluğunu görmezden gelmektir. Kadınlar ekmek almaya para bulamazken akıllı telefonları nereden bulacaklar…
Kadın yoksulluğunu gidermek adına şiddet mağduru kadınlar için eylem sunumda yok.
Veri Bankası detaylı şekilde hayata geçmeli. Veri analizleri ile önleyici tedbirler uygulanmalı
Kadına yönelik şiddetin önlenmesi için hazırlanan Dördüncü Ulusal Eylem Planı - BM CEDAW ve İstanbul Sözleşmesi’ni dayanak olarak görmemektedir.
Kadına şiddet ve ısrarlı takip Türk Ceza Kanunu’nda tanımlı suçlar haline getirilmelidir.
Sivil Toplum İş birliği yeniden ve acilen ihdas edilmelidir.
Covid-19 salgınında kadınlar sığınaklara alınmadılar. Test istendi. Sığınaklara alınmayan kadınlara “Covid-19 zamanında şiddet arttı mı?“ sorusunu soramazsınız.
Yine ALO 183 Covid-19 dönemi başlangıcında cevap vermedi, kadınlar ulaşamadılar bile. O kayda geçmeyen çağrılar ulaşılamayan kadınlar bu rakamlarda yok.
2014 yılında yapılmış araştırma ile 2021 yılında Türkiye’de cinsel suçlar %5 diyebilmek zamanı durdurmaktır. Oysa ki ciddi bir artış var. BM raporu Covid-19 döneminde Avrupa’da erken yaş evliliğinde sahadan verilerle birinci olduğumuzu söylerken üstelik.
Dünyada kadına şiddet oranlarında Kenya’dan sonra gelmek ise çok ama çok acı.
Bunlar konuşulmalıyken tolere etmeye takılmamızı istiyorlar.
Biz istismar yapanların tutuksuz yargılandığı, kadın cinayetlerinin göz göre göre geldiği ve kadına şiddet mağdurlarının kolluktan geri dönmesini tolere edemeyiz.
Canan GÜLLÜ
TKDF Baskanı